KIL DÖNMESİ

KIL DÖNMESİ

Pilonidal Sinus (PNS) ya da halk arasındaki tabiri ile kıl dönmesi en sık görülen makat bölgesi hastalıklarından biridir. Kuyruk sokumu bölgesine düşen saç, elbise tozu ve cilt kalıntılarının cilt altına giriş yapması ile oluşan bir hastalıktır. Kıl batması ile karıştırılmasına karşın kesinlikle birbirinden farklıdır. Çünkü kıl dönmesi yüz ve koltukaltı gibi yerlerde görülmez, %95 kuyruk sokumu bölgesi %5 ise göbek çukuru bölgesinde görülmektedir. Yüz, bacaklar ve koltuk altı bölgesinde görülen ise kıl dönmesi değil kıl batması problemidir. Özellikle 15-40 yaş arası genç erkeklerde sıkça görülmektedir, çözümü kesinlikle cerrahi müdahale ile mümkün olmaktadır

Kıl dönmesi neden olur?
 
Kıl dönmesi dökülen kılların yanlış oturmaya bağlı sürtünme yoluyla açılan ufak deliklerden tekrar deri altına girerek kuyruk sokumunda iki kaba et arasında birikmesiyle meydana gelir. Kopan veya o bölgede çıkan kıllara ek olarak giyilen kıyafetlerden kopan iplik parçaları veya saç telleri de derinin altına girerek kıl dönmesine neden olabilir. İlerleyen zamanlarda deri altına giren kıllara bakteriler ve yabancı cisimlerde eşlik eder. Bununla beraber deri altında enfeksiyon oluşur ve apse meydana gelir. Bu apse sarı ve kanlı akıntıya neden olur. Bu duruma kötü kokuda eşlik eder. Bir diğer teoriye göre ise; doğuştan çoğu insanda o bölgede deri altında içerisinde kıl folikülü olan bir kist yer almaktadır. Günün birinde bu kist patlayarak akıntı ve iltihaba neden olur. 

Kıl Dönmesinin Tedavisi

Kıl dönmesi problemi ile karşı karşıya kalan biri için tek çözüm yolu tedavi olmaktır. Evresi ne olursa olsun, geç kalmadan tedavi edilmesi gerekir. Birçok hastalıkta gelişmiş teknoloji işe yararken kıl dönmesinde henüz çok fazla bir şey ifade etmemektedir. Burada asıl önemli olan doktor tecrübesidir. Tedavide içi kıl ile dolu bu kist boşluğunun temizlenmesi ve temizlenen bölgedeki doku boşluğunun doldurulması amaçlanmaktadır. Günümüzde kıl dönmesi ameliyatlarının ameliyat sonrası sıkıntıları nedeniyle minimal invaziv tedaviler erken dönem vakalarda daha çok tercih edilmektedir. Cerrahi müdahalede sadece cilt altında biriken kıllar çıkarılmaz, aynı zamanda onları saran kapsülde (zar) çıkarılır. Aksi halde o zarın içine yeni kıllar girmeye devam edecektir. Aynı şekilde giriş ve çıkış delikleri çok iyi bir şekilde tespit edilip, yok edilmesi gerekir. 

Minimal invaziv tedaviler; Mikro Sinüsektomi, Kristalize Fenol yöntemi ve LAFT adı verilen Lazer Yöntemi olarak isimlendirilmektedir. İleri kıl dönmesi vakalarında ve mikrocerrahi yöntemine uygun olmayan vakalarda Rhomboid Eksizyon-Limberg Flep yöntemi, Cleft Lift- Kalidakis yöntemi ve Bascom yöntemi olarak en çok tercih
edilen cerrahi yöntemlerdir.

Açık bırakma yöntemi ise; bu hastalık için uygulanan en eski yöntemlerden birisi olmasına karşın
halen hastalığın yeniden ortaya çıkması yani nüks açısından en güvenli tedavi yöntemidir.

Yorumlar (0)

Yorum Yazın